Yine kalkıp sana geldim bak. Gidecek yerim olmadığından değil kalbim seni unutamadığından . Ne zaman bitecek içimdeki sana olan bu zaafım bilmiyorum . Herkes sevgi denen bi şeyin olmadığını savunuyor. Sahi sevgi, aşk yoksa bu sana olan içimdeki şey ne? Bir başkası nasıl sevilir bilmiyorum. Bir daha kalpten bu kadar sever miyim? Seni unutmak kolay değilmiş. Seni sensiz yaşamak zormuş. Senin varlığınla her gün yok oluyorum. Seni düşleyerek uyumak.
Sessiz keman eşliğinde düşlüyorum gözlerini vakit semalara ulaşmış. Görüyorum ki gözlerinin şakaklarına karlar yağmış. Kırpsan dökülecek gözyaşların. Hüznü barındırma o güzelim bakışlarında. Bak gidemiyorum senden, bak yine kapına geldim apansız. Hani seninle düşlediğimiz diyarlar, hayaller, okuyacağımız kitaplar, izleyeceğimiz filmler, gezeceğimiz onca yerler varken… Yüreğimin yarısında bırakıp gittin. Seninle tamdım, seninle yarım kaldım. Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim en hüzünlü sabahlara günaydın derken aymayan günlerime ben sensiz uyandım. En çokta verdiğin sözleri tutmadın ya unutmam mümkün değil. Şimdi kimin kollarında nefes alıyorsun? Kime ömrüm, kadınım diyorsun. Seni ömrüm boyunca unutmam. Bu saatten sonra seni istemem, ama şunu unutma ben ilk defa birine açtım kendimi, ilk defa kalbim yandı benim. Şimdi kalbimle baş başa kaldım ben. Güven verip yarı yolda bırakmak adamlıksa sen ve senin gibi adamlara kendini adam sananlara yazıklar olsun. Onca gece hıçkırıklarla ağladım ben. Gözyaşlarım yastığımı ıslatırken kalbim hala seni sevdiğini haykırıyordu.