Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Yoksa o güzel insanlar güzel atlara binip gittiler mi? - Sözümoki

Yoksa o güzel insanlar güzel atlara binip gittiler mi?


Tıp fakültesinden yeni mezun olmuş, gen ve bekar bir pratisyen hekim olarak Konya’nın bir beldesindeki sağlık ocağına atanmıştım. Çok küçük bir beldeydi ilk görev yapacağım yer. Geldiğim ilk gece tren istasyonunun hemen yanında küçük bir eve misafir olmuştum.
Beni çok güzel ağırlamışlardı. Akşam yemeğinden sonra çaylarımızı içerek sohbet ettik. Yol yorgunluğumun yanında geldiğim yere yabancılığımın da ağırlığını hissediyordum üzerimde. Saatler ilerledikçe üzerime ağır bir uyku çökmeye başlamış, göz kapaklarımı açık tutmakta zorlanır olmuştum.
Ev halkında uykuya dair hiçbir hareket olmadığından uykum geldi de diyemiyordum. Bir süre daha dayandım. Vakit bir hayli geç olmuştu. En sonunda cesaretimi toplayıp, evin büyüğü yaşlı teyzeye sıkıla sıkıla, “ Anneciğim, sizin buralarda kaçta yatılıyor?” diye sordum.
Yaşlı teyze, “ Evladım treni bekliyoruz. Az sonra tren gelecek, onu bekliyoruz.” dedi.
Galiba bir misafir bekliyorlar diye merak edip tekrar sordum. “ Trenle bir yakınınız mı gelecek?”
Yaşlı teyze “ Hayır evladım, beklediğimiz biri yok. Ancak burası uzak tenha bir yer. Trenden buraların yabancısı birileri inebilir. Bu saatte, yakınlarda, ışığı yanan bir ev bulamazsa sokakta kalır. Buralara yabancı birileri geldiğinde ışığı yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz.” dedi.
Uzaklarda, karanlığın kuytularında bir yerde, oraların yabancısı birine “ışığı yanan ev” olmak, ne muhteşem bir şeydir!
Karanlığı,yabancılığı, üşümüşlüğü çözüveren sıcak bir yuva; gidebileceği bir yeri olmayana çalacak bir kapı; yorgun bir bedene serilmiş bir yatak; aç bir mideye hazırlanmış bir sofra olmak ne iyileştiricidir!
Yolcuya, yabancıya, düşküne, kimsesize, yetime, kırık kalplere yer açmak, “hiçbir yer” olan ara bir durakta onlara “bir yer” olmak, yersiz ve yurtsuz kaldıkları için hiçbir yere gidemeyenlere dönebilecekleri bir “adres” olmak ne çok makbule geçer!
Üşümüş bir kediyi evin içine almak, aç bir köpeğin önüne bir kap yemek bırakmak, yaralı bir kuşun yarasına inceden bir merhem sürmek, hayatın dokunup geçerken acıttığı bir insan kalbinde esastan bir sabır estirmek, hayatı yaşanır kılan ne diri bir güzelliktir!
Konya Ovası’nda, son trenden inen yabancılar için “ışığı yanan ev“ler yerinde hala duruyor mudur?
Yabancılar, yorgun bedenlerini yün yataklarda dinlendirmeye devam ediyorlar mı?
Aç bir köpeğin önüne bir kap yemek bırakan kadınlar yaşıyorlar mı?
Kuşlara yuva yapan mimarlar sahi şimdi neredeler?
Yoksa o güzel insanlar güzel atlara binip gittiler mi?

Profesör Saffet Solak’tan bir anı…

#wattpad #tumblr #blog #roman #kıssadanhisse #şair #şiir #yazar #blog #blogger #günlük #öykü #hikaye #kitap #kitapyaz #yazılarınkitapoluyor #hekim #konyaovası #belde #tren #yabancı #misafir #misafirperver #samimiyet #anlayış #ışığıyananev #adres #hayat #evlat #yurt #saffetsolak #profesör #anı

Diğer hikayeler;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
O kadar uğraştım ama boşunaymış dediğin hadise neydi?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.