Küçük ayak ritimlerini ihmal etmeyerek yürüdüm. Küçük bir papatya kopardım ilk gördüğüm yerden. Başladım "seviyor - sevmiyor " diye mırıldanarak papatyayı koparmaya. Seviyor diye fısıldadım son yaprakta. Bütün hayatımı o son yaprak belirliyormuş gibi sevindim . Yüzümde oluşan memnun bir tebessüm ile devam ettim yürümeye. Gökyüzünden seslenen kuşlara kendi düşüncelerim ile karşılık verdim. Yaklaşık 20 adımlık uzağımda olan teyzenin elinde tuttuğu poşetlerin yere düştüğüne tanık oldum. Adımlarımı hızlandırarak hemen yardımına yetiştim ve yerdeki bütün malzemeleri topladım. Tekrar yoluma devam ederken yardım ettiğim için gülümsedim. İyi bir davranış sergilemiştim.
Büyük vadinin tepesine vardığımda oturdum ve ayaklarımın altındaki boşluğu izledim. Temiz havayı içime çektim ve insanlardan uzak olan bu sessizliği gözlerimi kapatarak dinledim. Yavaşça ayağa kalktım ve sırtımdaki çantayı yere bıraktım. Elimde duran yaprakları yolunmuş papatyayı aşağıya bıraktım ve gözden kaybolmasını bekledim. Yaklaşık 20 saniye kadar sonra papatyadan iz kalmamıştı. Tebessüm ettim ve bedenimi uçurumdan bıraktım. Artık benden de bir iz kalmayacaktı.