Rüzgâr, gölün yüzeyini keskin bir bıçak gibi yarıyordu. Gölün kuzeyi, kasabanın en ürkütücü bölgesiydi. Orası yıllardır kimsenin gitmeye cesaret edemediği, eski efsanelerle anılan bir yerdi. Eylül, babasının defterinde altı çizili olan o cümleyi tekrar okudu:
“Kuzeyde, dev çınarın altına bak.”
Sırtında çantası, elinde feneri ve defteriyle yola ... Devamını Gör