Dört ayak duruyordu kadim bir şehrin kalbinde,
Taştan, zamandan, tarihten bir sessizlik yükseliyordu.
Bir gün, o sessizliğe bir insan ayak bastı;
Yüreği adalet, nefesi hakikat kokuyordu.
Minarenin gölgesine bir ayak daha eklendi o gün,
Taş değil canla, sözle, onurla yazılmış bir ayaktı. Adı Tahir’di…
Ten rengi değil, vicdanının rengi konuşu... Devamını Gör