Sınırlarını kendim çizdiğim bir şehrin ,
Duvarlarından korkuyorum.
Adını benim koyduğum anılardan,
Yaka paça kaçıyorum.
İnsan kendinden nasıl kaçar,
Kendinden kaçabildiğinde,
Hangi kapıyı çalar.
Artık bilmiyorum.
Bir adım geri çekildim nazenin.
Gitmeyi hiç sevmedim.
Bu sessizlik böylesine hüküm sürer mi ?
Hiç bir şey sonsuza kadar sürmez derler ya,
Sonsuzluk dediğimiz de sonsuza kadar sürer mi ? Diyemedim.
Pencere kenarı iki yavru yol buldum.
Kelimelere hırka giydirdim.
Balkona çıkalım da kurutma kanatlarını.
Gözüm gölgende kalsın.
Bahanem gökyüzünü yaşayamamak.
Saçların kısaldıkça yüzünü tadıyorum.
Bu evindeki perdeleri açtırır yüreğin.
İçimde dünyanın bütün akşamları.
Zihnimde birşeyler tütüyor nazenin.
Ciğerlerim yiteni soluyor.
Seni göremedikçe.
Kuyunun dibinde,
Bir balığın içinde aklım.
Zaman ,
Bakışlarıma dinmeyecek bir yorgunluk yüklüyor.
Garip kalıyor sırtım alışıklığına.
Kimse kimsenin penceresi olamıyor nazenin.
Ruhumun yağmuru kafiyesiz bir şiir.
Ama burada kimse eline kalem almıyor.
Yaşam vakitsiz bir sus.
Benimle susar mısın nazenin ?