Karanlığın hüznünden bahsederdin,
Ellerini yüzüne kapatip derin nefeslendikten sonra.
İnce bir gülümseme düşerdi yüzüne,
İçerisinde sahipsizlik barındıran.
Masumane titrerdi sesin.
Karışan parmaklarının arasından,
Gökyüzüne bakıp karanlığı seslendirirdin,
Siyahın da ötesinde ki karanlığı.
Şu kış gecesinde yapılır mı derdin,
Şu kış gecesi ki yaratılanin en siyahı.
Bir bardak sudan medet umar ,
Umduğunu gizlercesine susardın.
Ziyan olmuş hayallerin perdesiydi,
Gecenin koynunda saklanan siyah.
Sen ise o perdeyi kaldıramayacak kadar amá.
Bıraktığında bardağı Loş ışığın altında ki sehpaya,
Sehpa dile gelir , seslenirdi ince bir sızıyla;
Gitme ,
Eğer sen gidersen , gider bu dünya.
Gitme,
Eğer sen seversen döner kışlar , bahara ...